Ekonomik politikalar, kurumsal çerçeveler ve kamu politikası kararlarıyla tasarlanır ve uygulanır. Günümüzde her ne kadar toplumsal katılımın artırılması, veri odaklı yaklaşımlar ve şeffaflık ön planda olsa da, çoğu ekonomik politika hâlâ geçmiş verilere dayalı olarak tepeden inme şekillerde, yıllar öncesinden sabitlenmiş takvimler ile yürütülüyor. Bu durum politika uygulamalarının zaman zaman etkisiz, bazen de hantallaşmış sonuçlar vermesine neden oluyor. 21. yüzyılın iklim değişikliği, kentsel dönüşüm, ekonomik eşitsizlik ve teknolojinin demokratikleşmesi gibi acil zorluklara, her bir seferber edilen kaynağın akıllıca kullanıldığı, halk tarafından da katılım sağlayabildiğimiz ve güncel verilere göre yönlendirilebilen yeni uygulama modelleri gerektiğini düşünüyorum.
Gelişmiş ülkeler olmak üzere herkes bu sorunla karşı karşıya. Kanada’yı örnek alalım: Ev ve binalar ülkenin karbon salınımının beşte birine denk geliyor. Kanada 2050’ye kadar net sıfır karbon hedefine ulaşmak istiyor. Ancak mevcut enerji verimliliği iyileştirme (retrofit) hızı ile ticari binaların uyum sağlaması 71 yıl, konutların uyumu ise 142 yıl alacak. 2050’ye
25 yıl kaldığını göz önünde bulundurursak bu son derece yavaş bir ilerleme. Kanada hükümeti ne kadar teşvik, fon ve farklı destekler verse de yapısal ve koordinasyon sorunları nedeniyle bu gidişle hedefine ulaşması zor görünüyor.
Bu sorunların özünü anlamak ve yeni bir yol haritası ortaya koymak için Kanada’daki Windfall Ecology Centre, Natural Resources Canada desteğiyle BlockScience ile bir araştırma yaparak bir rapor paylaştı (Bkz. Windfall Protokol Raporu). Tespit ettikleri temel zorluklar özetle şunlardı:
● Dağınık, birbirinden kopuk veriler teşviklerin doğru hedeflenmesini ve sonuçların ölçülmesini engelliyor.
● Yatırımların yapıldığı an ile sonuçtan faydalanma ve bunlardan kimin faydalandığı uyuşmuyor.
● Teşvikleri, retrofit iyileştirmeleri ve projeleri hayata geçirmenin koordinasyon maliyetleri çok yüksek oluyor.
Bu sorunlara çözüm getirmek amacıyla yaptığımız çalışmalar ilk Ekonomik Politika Motoru’nu (Economic Policy Engine- EPE) doğurdu.
Ekonomik politika motorları nedir?
Ekonomik Politika Motoru (EPM) ekonomik politikaların uygulandığı dijital ve katılımcı bir altyapıdır. Bu altyapı, blokzincir teknolojisi kullanarak ekonomik politikaları otomatikleştirir, gerçek zamanlı olarak şeffaf ve doğrulanabilir verilere göre teşvikleri dağıtır. Aynı zamanda politika tasarımında tabandan yukarıya doğru, yani en yakın kaynaktan bilgi toplayan bir yaklaşım sunar.
Windfall ile birlikte Inverter olarak, Ontario’nun Durham Bölgesi’nde 200 binden fazla konut için iyileştirme çalışmalarını hızlandıracak ilk Ekonomik Politika Motoru pilot uygulamasını hayata geçiriyoruz. Tasarladığımız sistem, enerji tasarrufunu teşvik etmek için akıllı, hedefli ve gerçek zamanlı ödül mekanizmaları kullanıyor. Nasıl mı?
Kaynakları Bir Havuzda Toplama: Devlet teşvikleri, kamu hizmeti şirketlerinin indirimleri, özel sektör katkıları vb. çeşitli taahhütler ve hizmetler bir “Taahhüt Havuzu”nda toplanıyor.
Teşvikleri Token’leştirme: Bu taahhütler toplam değerlerine karşılık “Enerji Kredisi” adı verilen dijital token’lere dönüştürülüyor. Bu token’ler akıllı sözleşmeler aracılığıyla önceden belirlenmiş politika kurallarına ve veri girişlerine göre gerçek zamanda doğru kişiye dağıtılıyor.
Denetim ve İyileştirmeler için Teşvik Sistemi: Ev sahipleri, enerji tasarrufu eylemleri için hedeflere göre yapılan mevcut ödülleri görüntüleyebilir. Enerji verilerini paylaşarak ve evlerinin enerji skoruna uygun denetimleri tamamlayarak ve verilerini paylaşarak ilk Enerji Kredilerini kazanıyor.
Gerçek Enerji Tasarrufuna Göre Dinamik Ödül Dağıtımı: Ev sahipleri iyileştirmeler sonrasında gerçekleşen gerçek enerji tasarrufları üzerinden (kamu hizmeti verileriyle doğrulanmış) ek Enerji Kredileri elde etmeye başlıyor. Böylece ödüller somut ve ölçülebilir sonuçlara dayandırılır.
Dijital İkiz (Digital Twin) Oluşturma: Her konutun enerji verileri ve iyileştirme bilgileri, blokzincirde şeffaf bir şekilde tutuluyor. Bu sayede her evin bir “dijital ikizi” oluşuyor. Bu dijital ikiz, sadece enerji teşvikleri için değil, gelecekte farklı paydaşların (kamu, özel sektör, yatırımcılar vb.) yeni teşviklerini ekleyebileceği ve koordine edebilecekleri ortak bir platform görevi görüyor.
Kaynak Dağıtımı ve Kullanımı: Ev sahipleri aldıkları Enerji Kredilerini nakit, indirim veya başka Taahhüt Havuzu’nda toplanmış teşviklere ve hizmete dönüştürebiliyor. Bu sistem zamanla iyileştirme türlerine göre, örneğin belirli bir yalıtım türüne daha fazla teşvik verecek şekilde ödül oranlarını ayarlayabilir, enerji tasarrufu eşiklerini veya diğer performans göstergelerini belirleyebilir, teşvik mekanizmalarını güncelleyebilir veya artırabilir.
Tüm eylemler —başlangıçtaki veri paylaşımından iyileştirme tamamlamalarına ve Enerji Kredisi kullanımına kadar— blokzincir üzerinde şeffaf bir şekilde kaydedilir. Bu dijital ikizler, veri odaklı kentsel planlama ve teşvik yönetimi için yeni bir standart oluştururken aşağıdaki faydaları sağlar:
● Politika etkilerinin simülasyonları için öngörücü modelleme
● Son derece hedefli ve optimize edilmiş kaynak tahsisi
● Enerji, şebeke yönetimi ve kentsel planlama gibi farklı sektörler arasında politika koordinasyonu
Dijital ikizin açık ve birlikte çalışabilir doğası, ek paydaşların kendi Ekonomik Politika Motorlarını (EPE’ler) ve yeşil finansman mekanizmalarını entegre etmesine olanak tanır. Böylece ortak hedeflere ulaşmak kolaylaşır:
● Yerel elektrik dağıtım şirketi, elektrik kullanımının en yoğun olduğu saatlerde tasarruf yapan ev sahiplerine anında teşvik verebilir.
● Belediye, çatıları güneş paneli için uygun olan evleri dijital ikiz verileriyle tespit ederek hedefli teşvikler sunabilir.
● Topluluk bazlı yatırımcılar, bir evin enerji iyileştirme projesine kısmi yatırım yapabilir, elde edilen tasarrufa göre otomatik olarak paylarını alabilir.
Windfall EPM’si sadece “yeşil” yatırımları demokratikleştirmiyor, aynı zamanda bu değişimi hızlandırmaya olanak sağlayacak alana yeni sermaye kaynakları da çekiyor. Bu sisteme entegre edilen her yeni EME, bu dijital ikizi kullanarak sektörler arası iş birliği ve politika denemeleri sürekli olarak yeni olanaklar yaratabilir. Nihai olarak EPM bazlı teşvik politika altyapısı ölçeklenebilir, uyarlanabilir ve tekrar edilebilir bir model sunarak karmaşık kentsel dönüşüm zorluklarını çözmek için dinamik bir ortam yaratıyor.
Ekonomik politikaları blokzincire taşımak
EPE’ler, ekonomik politikaların tasarım ve uygulama şeklini, politikanın yürütme ve işletim süreçlerini blokzincir üzerine taşıyarak kalıcı faydalar sağlıyor:
● Şeffaflık ve Erişilebilirlik: Her bir politika eylemi bozulmayacak bir şekilde kaydedilir, böylece herkes politikaların tam olarak nasıl uygulandığını doğrulayabilir. Bu şeffaflık, kurumlar ile daha geniş kamuoyu arasında güven inşa eder.
● Uyarlanabilir Otomasyon: Akıllı sözleşmeler üçüncü taraf gerektirmeden veri akışlarına göre anında işlem gerçekleştirir ve politikaları gerçek zamanlı olarak ayarlar. Bu, politika yönetiminde verimliliği ve çevikliği artırır. EPM’ler veri kaydını sürekli güncelleyerek adeta diğer politika motorlarının da kullanabileceği bir dijital ikiz oluşturur. Böylece farklı paydaşlar, kendi teşviklerini veya hizmet tekliflerini bu altyapıya entegre ederek ortak hedeflere ulaşabilir.
● Birlikte Çalışabilirlik ve Bileşen Tabanlı Yapı: Blokzincirler veri tabanı işletme maliyetlerini büyük ölçüde düşürürken güvenliği, tam veri erişilebilirliğini ve güvene gerek duymadan doğrulanabilirliği sağlar. Bu da paylaşımlı dijital altyapı üzerinde politika sistemleri inşa etmeyi kolaylaştırır.
● Dünyaya Erişimi Olan Piyasalar: Blokzincirin fiziksel sınır tanımayan yapısı, şehirler, ülkeler veya birden fazla ülke arasında kesintisiz politika koordinasyonuna ve sermaye akışına imkân verir. Küresel likidite havuzları ve finansal hizmetlere erişim sağlanarak politika etkisi büyütülebilir.
● Tabandan Katılım: Blokzincirin açık kaynak doğası, vatandaşların politika geliştirme, uygulama ve iyileştirme süreçlerine daha doğrudan katılabilmelerine imkân tanır. Bu da çok paydaşlı koordinasyon için daha kapsayıcı ve katılımcı bir ekosistem yaratır.
İlerleyen Yol
Bu pilot projede EPM’lerin toplum yararına nasıl alternatif politika çerçeveleri sunabileceğine dair bir gelecek vizyonu sunmak istedik. EPM’lerin gerçek potansiyeli, toplumların nasıl örgütlenebileceği ve zorluklara nasıl yanıt verebileceği konusunda yeni bir tasarım alanı açmasında yatıyor. Karmaşık bir dünyada kitlesel dönüşüm için artan ihtiyaç karşısında, EPM’ler yerel kurumsal kapasiteyi güçlendiren ve kolektif zekâdan yararlanmanın yeni yollarını mümkün kılan güçlü araç olabilirler.
Türkiye için çağrı
Bu model, Türkiye’de de uygulanarak enerji verimliliği, kentsel dönüşüm, yeşil finansman, teknoloji politikaları ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında EPM’ler yeni ufuklar açabilir.
Türkiye’de belediyeler, bakanlıklar, enerji şirketleri, bankalar, teknoloji girişimcileri ve vatandaşlar bir araya gelerek çeşitli Ekonomik Politika Motorları tasarlayabilir. Türkiye’de bu teknolojiyi denemek, yeni politika modelleri geliştirmek ve ölçeklendirmek için iş birliği yapmak isteyen herkese kapımız açık. Kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör, blokzincirin sağladığı güvenden yararlanarak daha kapsayıcı, verimli ve sürdürülebilir bir ekonomik politika ekosistemi inşa edebilir. Bu, politika tasarımında yenilikçi ve inovatif bir anlayışın ilk adımı olabilir.
Kısacası, EPE’ler sayesinde ekonomiyi, teşvikleri ve yatırımları yönetmenin yeni bir dönemi başlıyor. Türkiye, bu dönüşümde öncü bir rol üstlenebilir. Gelin, birlikte geleceğin politika tasarımına yön verelim!
En son gelişmelerden haberdar olmak için X hesabımızı ve Telegram kanalımızı takip edebilirsiniz.
Ekonomik politikalar, kurumsal çerçeveler ve kamu politikası kararlarıyla tasarlanır ve uygulanır. Günümüzde her ne kadar toplumsal katılımın artırılması, veri odaklı yaklaşımlar ve şeffaflık ön planda olsa da, çoğu ekonomik politika hâlâ geçmiş verilere dayalı olarak tepeden inme şekillerde, yıllar öncesinden sabitlenmiş takvimler ile yürütülüyor. Bu durum politika uygulamalarının zaman zaman etkisiz, bazen de hantallaşmış sonuçlar vermesine neden oluyor. 21. yüzyılın iklim değişikliği, kentsel dönüşüm, ekonomik eşitsizlik ve teknolojinin demokratikleşmesi gibi acil zorluklara, her bir seferber edilen kaynağın akıllıca kullanıldığı, halk tarafından da katılım sağlayabildiğimiz ve güncel verilere göre yönlendirilebilen yeni uygulama modelleri gerektiğini düşünüyorum.
Gelişmiş ülkeler olmak üzere herkes bu sorunla karşı karşıya. Kanada’yı örnek alalım: Ev ve binalar ülkenin karbon salınımının beşte birine denk geliyor. Kanada 2050’ye kadar net sıfır karbon hedefine ulaşmak istiyor. Ancak mevcut enerji verimliliği iyileştirme (retrofit) hızı ile ticari binaların uyum sağlaması 71 yıl, konutların uyumu ise 142 yıl alacak. 2050’ye
25 yıl kaldığını göz önünde bulundurursak bu son derece yavaş bir ilerleme. Kanada hükümeti ne kadar teşvik, fon ve farklı destekler verse de yapısal ve koordinasyon sorunları nedeniyle bu gidişle hedefine ulaşması zor görünüyor.
Bu sorunların özünü anlamak ve yeni bir yol haritası ortaya koymak için Kanada’daki Windfall Ecology Centre, Natural Resources Canada desteğiyle BlockScience ile bir araştırma yaparak bir rapor paylaştı (Bkz. Windfall Protokol Raporu). Tespit ettikleri temel zorluklar özetle şunlardı:
● Dağınık, birbirinden kopuk veriler teşviklerin doğru hedeflenmesini ve sonuçların ölçülmesini engelliyor.
● Yatırımların yapıldığı an ile sonuçtan faydalanma ve bunlardan kimin faydalandığı uyuşmuyor.
● Teşvikleri, retrofit iyileştirmeleri ve projeleri hayata geçirmenin koordinasyon maliyetleri çok yüksek oluyor.
Bu sorunlara çözüm getirmek amacıyla yaptığımız çalışmalar ilk Ekonomik Politika Motoru’nu (Economic Policy Engine- EPE) doğurdu.
Ekonomik politika motorları nedir?
Ekonomik Politika Motoru (EPM) ekonomik politikaların uygulandığı dijital ve katılımcı bir altyapıdır. Bu altyapı, blokzincir teknolojisi kullanarak ekonomik politikaları otomatikleştirir, gerçek zamanlı olarak şeffaf ve doğrulanabilir verilere göre teşvikleri dağıtır. Aynı zamanda politika tasarımında tabandan yukarıya doğru, yani en yakın kaynaktan bilgi toplayan bir yaklaşım sunar.
Windfall ile birlikte Inverter olarak, Ontario’nun Durham Bölgesi’nde 200 binden fazla konut için iyileştirme çalışmalarını hızlandıracak ilk Ekonomik Politika Motoru pilot uygulamasını hayata geçiriyoruz. Tasarladığımız sistem, enerji tasarrufunu teşvik etmek için akıllı, hedefli ve gerçek zamanlı ödül mekanizmaları kullanıyor. Nasıl mı?
Kaynakları Bir Havuzda Toplama: Devlet teşvikleri, kamu hizmeti şirketlerinin indirimleri, özel sektör katkıları vb. çeşitli taahhütler ve hizmetler bir “Taahhüt Havuzu”nda toplanıyor.
Teşvikleri Token’leştirme: Bu taahhütler toplam değerlerine karşılık “Enerji Kredisi” adı verilen dijital token’lere dönüştürülüyor. Bu token’ler akıllı sözleşmeler aracılığıyla önceden belirlenmiş politika kurallarına ve veri girişlerine göre gerçek zamanda doğru kişiye dağıtılıyor.
Denetim ve İyileştirmeler için Teşvik Sistemi: Ev sahipleri, enerji tasarrufu eylemleri için hedeflere göre yapılan mevcut ödülleri görüntüleyebilir. Enerji verilerini paylaşarak ve evlerinin enerji skoruna uygun denetimleri tamamlayarak ve verilerini paylaşarak ilk Enerji Kredilerini kazanıyor.
Gerçek Enerji Tasarrufuna Göre Dinamik Ödül Dağıtımı: Ev sahipleri iyileştirmeler sonrasında gerçekleşen gerçek enerji tasarrufları üzerinden (kamu hizmeti verileriyle doğrulanmış) ek Enerji Kredileri elde etmeye başlıyor. Böylece ödüller somut ve ölçülebilir sonuçlara dayandırılır.
Dijital İkiz (Digital Twin) Oluşturma: Her konutun enerji verileri ve iyileştirme bilgileri, blokzincirde şeffaf bir şekilde tutuluyor. Bu sayede her evin bir “dijital ikizi” oluşuyor. Bu dijital ikiz, sadece enerji teşvikleri için değil, gelecekte farklı paydaşların (kamu, özel sektör, yatırımcılar vb.) yeni teşviklerini ekleyebileceği ve koordine edebilecekleri ortak bir platform görevi görüyor.
Kaynak Dağıtımı ve Kullanımı: Ev sahipleri aldıkları Enerji Kredilerini nakit, indirim veya başka Taahhüt Havuzu’nda toplanmış teşviklere ve hizmete dönüştürebiliyor. Bu sistem zamanla iyileştirme türlerine göre, örneğin belirli bir yalıtım türüne daha fazla teşvik verecek şekilde ödül oranlarını ayarlayabilir, enerji tasarrufu eşiklerini veya diğer performans göstergelerini belirleyebilir, teşvik mekanizmalarını güncelleyebilir veya artırabilir.
Tüm eylemler —başlangıçtaki veri paylaşımından iyileştirme tamamlamalarına ve Enerji Kredisi kullanımına kadar— blokzincir üzerinde şeffaf bir şekilde kaydedilir. Bu dijital ikizler, veri odaklı kentsel planlama ve teşvik yönetimi için yeni bir standart oluştururken aşağıdaki faydaları sağlar:
● Politika etkilerinin simülasyonları için öngörücü modelleme
● Son derece hedefli ve optimize edilmiş kaynak tahsisi
● Enerji, şebeke yönetimi ve kentsel planlama gibi farklı sektörler arasında politika koordinasyonu
Dijital ikizin açık ve birlikte çalışabilir doğası, ek paydaşların kendi Ekonomik Politika Motorlarını (EPE’ler) ve yeşil finansman mekanizmalarını entegre etmesine olanak tanır. Böylece ortak hedeflere ulaşmak kolaylaşır:
● Yerel elektrik dağıtım şirketi, elektrik kullanımının en yoğun olduğu saatlerde tasarruf yapan ev sahiplerine anında teşvik verebilir.
● Belediye, çatıları güneş paneli için uygun olan evleri dijital ikiz verileriyle tespit ederek hedefli teşvikler sunabilir.
● Topluluk bazlı yatırımcılar, bir evin enerji iyileştirme projesine kısmi yatırım yapabilir, elde edilen tasarrufa göre otomatik olarak paylarını alabilir.
Windfall EPM’si sadece “yeşil” yatırımları demokratikleştirmiyor, aynı zamanda bu değişimi hızlandırmaya olanak sağlayacak alana yeni sermaye kaynakları da çekiyor. Bu sisteme entegre edilen her yeni EME, bu dijital ikizi kullanarak sektörler arası iş birliği ve politika denemeleri sürekli olarak yeni olanaklar yaratabilir. Nihai olarak EPM bazlı teşvik politika altyapısı ölçeklenebilir, uyarlanabilir ve tekrar edilebilir bir model sunarak karmaşık kentsel dönüşüm zorluklarını çözmek için dinamik bir ortam yaratıyor.
Ekonomik politikaları blokzincire taşımak
EPE’ler, ekonomik politikaların tasarım ve uygulama şeklini, politikanın yürütme ve işletim süreçlerini blokzincir üzerine taşıyarak kalıcı faydalar sağlıyor:
● Şeffaflık ve Erişilebilirlik: Her bir politika eylemi bozulmayacak bir şekilde kaydedilir, böylece herkes politikaların tam olarak nasıl uygulandığını doğrulayabilir. Bu şeffaflık, kurumlar ile daha geniş kamuoyu arasında güven inşa eder.
● Uyarlanabilir Otomasyon: Akıllı sözleşmeler üçüncü taraf gerektirmeden veri akışlarına göre anında işlem gerçekleştirir ve politikaları gerçek zamanlı olarak ayarlar. Bu, politika yönetiminde verimliliği ve çevikliği artırır. EPM’ler veri kaydını sürekli güncelleyerek adeta diğer politika motorlarının da kullanabileceği bir dijital ikiz oluşturur. Böylece farklı paydaşlar, kendi teşviklerini veya hizmet tekliflerini bu altyapıya entegre ederek ortak hedeflere ulaşabilir.
● Birlikte Çalışabilirlik ve Bileşen Tabanlı Yapı: Blokzincirler veri tabanı işletme maliyetlerini büyük ölçüde düşürürken güvenliği, tam veri erişilebilirliğini ve güvene gerek duymadan doğrulanabilirliği sağlar. Bu da paylaşımlı dijital altyapı üzerinde politika sistemleri inşa etmeyi kolaylaştırır.
● Dünyaya Erişimi Olan Piyasalar: Blokzincirin fiziksel sınır tanımayan yapısı, şehirler, ülkeler veya birden fazla ülke arasında kesintisiz politika koordinasyonuna ve sermaye akışına imkân verir. Küresel likidite havuzları ve finansal hizmetlere erişim sağlanarak politika etkisi büyütülebilir.
● Tabandan Katılım: Blokzincirin açık kaynak doğası, vatandaşların politika geliştirme, uygulama ve iyileştirme süreçlerine daha doğrudan katılabilmelerine imkân tanır. Bu da çok paydaşlı koordinasyon için daha kapsayıcı ve katılımcı bir ekosistem yaratır.
İlerleyen Yol
Bu pilot projede EPM’lerin toplum yararına nasıl alternatif politika çerçeveleri sunabileceğine dair bir gelecek vizyonu sunmak istedik. EPM’lerin gerçek potansiyeli, toplumların nasıl örgütlenebileceği ve zorluklara nasıl yanıt verebileceği konusunda yeni bir tasarım alanı açmasında yatıyor. Karmaşık bir dünyada kitlesel dönüşüm için artan ihtiyaç karşısında, EPM’ler yerel kurumsal kapasiteyi güçlendiren ve kolektif zekâdan yararlanmanın yeni yollarını mümkün kılan güçlü araç olabilirler.
Türkiye için çağrı
Bu model, Türkiye’de de uygulanarak enerji verimliliği, kentsel dönüşüm, yeşil finansman, teknoloji politikaları ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında EPM’ler yeni ufuklar açabilir.
Türkiye’de belediyeler, bakanlıklar, enerji şirketleri, bankalar, teknoloji girişimcileri ve vatandaşlar bir araya gelerek çeşitli Ekonomik Politika Motorları tasarlayabilir. Türkiye’de bu teknolojiyi denemek, yeni politika modelleri geliştirmek ve ölçeklendirmek için iş birliği yapmak isteyen herkese kapımız açık. Kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör, blokzincirin sağladığı güvenden yararlanarak daha kapsayıcı, verimli ve sürdürülebilir bir ekonomik politika ekosistemi inşa edebilir. Bu, politika tasarımında yenilikçi ve inovatif bir anlayışın ilk adımı olabilir.
Kısacası, EPE’ler sayesinde ekonomiyi, teşvikleri ve yatırımları yönetmenin yeni bir dönemi başlıyor. Türkiye, bu dönüşümde öncü bir rol üstlenebilir. Gelin, birlikte geleceğin politika tasarımına yön verelim!
En son gelişmelerden haberdar olmak için X hesabımızı ve Telegram kanalımızı takip edebilirsiniz.