Geleneksel finans ve kripto para endüstrisinin yolları, Frankfurt’ta bulunan ikonik Euro anıtını kurtarmak için başlatılan girişimle yeniden kesişti.
Frankfurt merkezli kripto girişimi Caiz Development, ünlü Euro heykelini korumak önümüzdeki beş yıl içinde 1 milyon avro (yaklaşık 961 bin dolar) fon sağlayacak.
Geçtiğimiz salı günü haberi açıklayan Caiz Development, şirketin heykeli destekleyerek benzersiz bir yatırım fırsatı elde ettiğini, bunu da pazarlama için çok iyi bir fırsat olduğunu söyledi.
Şirket, bu finansman ile birlikte firma panosunu, para birliğinin esas üyelerini simgeleyen 12 adet sarı yıldızın bulunduğu 14 metre yüksekliğindeki anıtın yanına yerleştirmeyi başardı.
İkonik Euro anıtı 2001 yılında dikildi ve o tarihten bu yana Euro bölgesi için karar alma sürecinin bir sembolü haline geldi. Anıt, Avrupa Merkez Bankası genel merkezinin önüne avronun piyasaya sürülüşünü kutlamak için dikilmişti. Frankfurt Kültür Komitesi, son yıllarda sık sık saldırıların hedefi olan ve tahribata uğrayan anıtı korumak için her yıl yaklaşık 250 bin avro harcıyor
Bunun üzerine Komite, Euro anıtını koruyabilmek için 110 bankadan sponsorluk talep etti, ancak hiçbirinden olumlu bir yanıt alamadı. Komite Başkanı Manfred Pohl, başvurdukları 110 bankadan 90’ının cevap verme zahmetine bile girmediklerini söyledi. Pohl, kendilerine dönüş sağlayan 8 bankanın ise anıtı kurtarmak için yeterli fon sağlayamadıklarını belirtti.
Pohl, “Avro anıtı Frankfurt kentinin kimliğinin bir parçasıdır. Frankfurt’ta para dilenmek zorunda kalmış olmamıza anlam veremiyorum,” ifadelerini kullandı.
İkonik anıt, şimdi ise itibari para sistemi hakkında genellikle şüpheci yaklaşımları olan kripto para sektörü sayesinde kurtarıldı. Caiz Development CEO’su Joerg Hansen, kripto endüstrisinin, devlet destekli kriptolardansa, merkeziyetsiz kripto paraları tercih ettiğini itiraf etti.
Son olarak Hansen, “Anıtın tehlikede olduğunu duyduğumuzda ilk tepkimiz, şehrin veya bankaların bununla gerçekten ilgilenmediğine inanamamak oldu,” ifadelerini kullandı. Joerg Hansen, “Bu anıtın günde kaç defa fotoğrafının çekildiğini düşünerek, ‘Bak, bu kesinlikle akıl almaz bir durum’ dedik,” diye ekledi.