Blokzincir teknolojisi, güvenilir bir üçüncü taraf aracıya ihtiyaç duymadan güvenli ve şeffaf işlemlere izin veren dağıtılmış bir defter sistemi olarak kısaca tanımlanabilir. Başlangıçta Bitcoin’i destekleyen teknoloji olarak geliştirilen blokzincir, o zamandan beri çok çeşitli uygulamalarda ve endüstrilerde kullanılmak üzere genişledi.
Blockchain teknolojisinin en önemli faydalarından biri, güvenli ve kurcalamaya karşı korumalı işlemleri kolaylaştırma yeteneği. Bu, onu, güvenli ve şeffaf işlemlere duyulan ihtiyacın çok önemli olduğu finans ve tedarik zinciri yönetimi gibi sektörler için ideal bir çözüm haline getiriyor. Ek olarak, blockchain, aracıları ortadan kaldırarak ve süreçleri kolaylaştırarak maliyetleri düşürmeye ve verimliliği artırmaya yardımcı olabiliyor.
Microsoft, blokzincir teknolojisinin potansiyelini aktif olarak araştıran şirketler arasında uzun bir süredir yer alıyor. 2015 yılında Microsoft, şirketlerin Azure bulut platformunda blockchain uygulamaları oluşturmasına, dağıtmasına ve yönetmesine olanak tanıyan Azure Blockchain Hizmetini başlattı. Hizmet, Ethereum ve Hyperledger Fabric dahil olmak üzere bir dizi popüler blockchain protokolüne destek sağlıyor.
Microsoft, Azure Blockchain hizmetine ek olarak, blockchain ile ilgili birkaç girişim de geliştirdi. Örneğin şirket, Merkeziyetsiz Kimlik Vakfı gibi blok zinciri tabanlı kimlik çözümleri geliştirmek için çeşitli kuruluşlarla ortaklık kurdu. Son olarak bu ortaklıklara yenisini ekleyen şirket, Ankr ile el sıkıştı.
Ankr ile Microsoft blokzincirince güçlerini birleştiriyor
Microsoft, blokzincir veri erişimine ihtiyaç duyan işletmeler için yeni bir ortaklık kurduğunu açıkladı. Şirket web3 altyapı sağlayıcısı Ankr ile ortaklık kurduğunu duyurdu.
İki şirket, node’lar için özel bellek ve bant genişliği özellikleri üzerine çalışacak. Bununla birlikte Microsoft’un Azure bulut pazarında yeni bir node barındırma hizmeti üzerinde de çalışmalar hızlandırılacak.